
En çok merak ettiğimiz konulardan biri ile ilgili velilerden gelen sorular mesela;
‘Hocam nasıl bizimki? Sizce yeteneği var mı?’ (5 aydır piyano dersi alan öğrencinin velisi)
‘Merhaba hocam, size oğlumuzu göstermek istiyoruz. Daha önce hiç piyano dersi almadı. Yeteneği olup olmadığını söyler misiniz? (Yarım saatlik tanışma görüşmesi sonunda ki beklenti)
‘Bizimki çok severek derslere geliyor, size de bayılıyor; evde çok çalışıyor. Nasıl da güzel ilerledi. Yetenekli değil mi?’ (Bir kaç yıldır ders alan öğrencinin velisi)
Evet, nedir bu ‘yetenek’…?
TDK’ya göre yetenek; ‘Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, istidat, kabiliyet, kudret.’ Bir diğer açıklaması; ‘Kişinin kalıtıma dayanan ve öğrenmesini çerçeveleyen sınır..’
Buradan baktığımızda evet; bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, çalıyor mu? hem de çok güzel çalıyor.Peki öğrenmesini çerçeveleyen sınır, çok da hızlı ilerledi, evet. Demek ki yetenekli. Mutlaka. Yetenekli, ama yeterli değil 🙂
Genel kanının aksine, enstrüman çalan bir kişinin ne kadar güzel çalıyor olması, iyi bir işitme ve ritim becerisine sahip olması göstermeye yeterli olmuyor yetenekli olup olmadığını maalesef.
Yetenek içerisinde bir çok malzemeyi toplayan büyükçe bir kova.
Hafıza; yetenek kovasının içerisindeki önemli malzemelerden biri mesela. Kimi zaman eserin önemli pasajlarının rahatlıkla ezberlenebiliyor olması; bir eserin tamamının hafızada kalma süresi ayrıcaklı konulardan bir tanesi.
Konsantrasyon süresi; her ne kadar uzun yıllar devam eden piyano eğitimi bu süreyi zamanla doğru orantılı olarak arttıyor olsa da; performans sergilerken kesintisiz bir şekilde odaklanabilmek de bir yetenek.
Kişinin kendi duyguları ile temas edebilmesi de yetenek kovasının bir malzemesi örneğin. Duyguları ifade etme yeteneği; icrada enstrümanistleri birbirinden en çok da ayıran niteliklerden bir tanesi. Bu çatı altında, duyguları ifade edebilmek gibi, duygu kontrolü de gerekli olan benzer bir malzeme. Performans kaygısı, mücadele etmesi güç duygulardan bir tanesi olduğundan, onu yönetebiliyor olmak da yetenek.
Aynı şekilde sahne hakimiyeti başka bir önemli malzememiz.
Bir şeyi öğrenme süreci, her bireyde süre ve sürecin içeriği olarak çok büyük farklılıklar içerir. Öğrenme hızı ve bir o kadar da bağlantı kurabilmek; parçaları birleştirebilmek, bir yerde öğrenilmiş bilgiyi benzer bir yerde kullanabilmek de ayrı bir yetenektir.
Kas gücü; elbetteki vücudumuzda çalıştıkça gelişen bir diğer özelliğimiz. Ancak yapısal olarak erkeklerin, piyano gibi büyük ve güç isteyen bir enstrümanda daha avantajlı olduğu, kadınların ise daha çok çalışarak sahip olabilecekleri ayrı bir özellik (bu kadınları daha az yetenekli yapmıyor tabii ki; sadece daha güçlü bir sırt ve kollar için daha çok çalışmalarını gerektiriyor 🙂
Kas gücü ile benzer olarak kas hızı da yetenek kovasının dikkate değer bir başka malzemesi. Özenli ve dikkatli egzersizlerle, üzerinde titizlikle çalışarak geliştirilecek bir diğer özellik.
En önemlilerinden biri ise sabır! Sabır, azim, adanmışlık olmadan yürüyebileceğimiz bir yol değil çünkü enstrümanist olmak. Gerçekten istemek gerekiyor özünde yani.
İşin özü; sadece iyi bir kulak ya da ritim duygusu ile tanımlayamıyoruz yeteneği. Tüm bu malzemeler doğrultusunda baktığımızda da; yarım saat gibi kısacık bir görüşmenin ardından bir insan için ‘yetenekli’ ya da ‘yetenekli değil!’ gibi bir geri dönüş yapmanın aslında gerçekçi olmadığı kadar çok da büyük bir haksızlık olduğunu görüyoruz.
Gerçekten istediğimizde güzelleşecek olan her şey gibi, yukarıda saydığımız bu malzemeler de zaman içerisinde göstereceğimiz özverili çalışmalarla daha da gelişecek, güçlenecek ve içimizde kocaman ışıl ışıl bir yetenek kovasına dönüşecek…